1-) Şahin Bey bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
- Kendimden bahsetmeden önce henüz nedeni bile belli olmayan bir şekilde Bursa’da tekel bayisinde çalışırken öldürülen arkadaşlarımız için Allahtan rahmet ve kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum.
1967 yılında Mersin’de doğdum. Eğitim ve askerlik sürecinden sonra Mersin'de deri sektöründe iş hayatına atıldım. 1997 yılında Alanya'ya yerleşip ‘Lambada’ isimli bir barı satın alarak işletmeciliğe başladım. Bar sahibi olmak aynı zamanda bana barmenlik mesleğini de yapmamı mecbur kıldı. Barmenlik yaptığım dönemlerde formüllerini kendim bulduğum ürünlerimin üretimini gerçekleştireceğim fabrikayı 2007 yılında kurmak suretiyle KIRBIYIK AŞ’yi Antalya'ya kazandırdım. Bu girişimimden sonra ülkemizin eksiklerini iyi analiz ederek farkı sektörlerle de faaliyet göstermeye devam ediyoruz.
2-) Atılımlarınıza ve çalışma sektörünüze baktığımda alkollü içecekler sektörüne dev bir marka olduğunuzu görüyorum. Farklı sektörlerde de faaliyet gösteriyor musunuz?
- Belirtmek isterim ki ben milli duygularını en yüksek seviyelerde yaşayan bir insanım. Neden benim ülkem yabancı sermayelere mecbur kalarak el açsın? Ya da hangi yabancı ülke, benim ülkemden değerli? Benim ülkemin insanların da bulunan saygı, sevgi ve hoşgörü inanın hiçbir ülkede bulmazsınız. O yüzdendir ki yatırımlarımızı daima ülkemizi düşünerek yaptık. Türk Milletinin müteşebbis ruhunun tarihsel bir derinliği vardır. Bu yüzden sadece alkollü içeceklerde kalmayıp kimya, dezenfektan, kâğıt ve turizm sektörlerinde de faaliyet gösteriyoruz. Çok yakında entegre tesisler kurmak suretiyle yatırımlarımız devam edecektir.
3-) Peki, ülkemizin ve dünyanın faaliyet gösterdiğiniz sektörlerdeki talep payı nedir?
- Dünyada şu anda 12 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye'de ise 81 vilayetin ilçe ve kazaları da dâhil olmak üzere tüm Türkiye'ye ulaşım sağlamaktayız. Taleplerimiz oldukça yüksek ve her geçen gün daha da artmaktadır. Bende Torosların bir evladı olarak geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım bizim ürünlerin Mersin’in yaylalarında bile satıldığını söyledi. Hatta sohbet sırasında büfeci arkadaşıma ‘ bu ürünleri yapan kişi Tarsuslu biliyor muydunuz? Diye sorunca büfeci arkadaş bizim oranın ağzıyla ‘essak mı diyon abi’ diyerek şaşkınlıkla hayranlık arası bir duyguda kalmış’ Ulaşamadığımız yer olmayacak inşallah. Hedef dünyanın her ülkesinde Kırbıyık ürünlerinin olmasıdır.
4-) Yakın zamanda Serik'te 24 derslik bir okul yaptıracağınızı okumuştum. Bu ve bunun gibi başka hangi yardım projelerinde bulunuyorsunuz?
- Biz önce devlet sonra millet diyen bir insanız. Tabii ki bizde biliriz kazandığımız parayı harcamayı veya Avrupa'da gezip eğlenmeyi. Biz diyoruz ki önce devletimize borcumuz bitecek sonra milletimize borcumuz bitecek daha sonra kalan kazanımlarımızla da ülkemize nasıl yararlı oluruz onun derdindeyiz. O yüzdendir ki, sadece okul olarak bakmayalım konuya. Örneğin. Serik'te evi yanan 2 vatandaşımızın, Serik Kaymakamlığının ricası doğrultusunda tüm eksikleri ve onarımları firmamız tarafından sağlandı. Mesela bizim örfümüz, âdetimizde evlenecek kişilere eksikleri sorulup alınır. Bu doğrultuda eksikleri giderilir. Bizde bunu mümkün olduğunca ve imkânımızın yettiği kadarıyla yapmaya çalışıyoruz. Okul meselesine gelince, okul, ibadethane, sağlık kuruluşları yapıp milletin hizmetine sunmak bana göre en güzel ibadetlerdendir. Yapacağımız okul rol model olacak ekolojik bir okul olacak, Antalya bu anlamda öncü bir okula kavuşacak diyebilirim.
5-) Teknolojiyi ne derecede kullanıyorsunuz? Ve üretimde eleman sıkıntısı yaşıyor musunuz?
- Üretimdeki her şey tam otomatik makineler tarafından yapılıyor. Bu yüzden vasıflı elemana pek ihtiyaç kalmıyor. Tabii ki iş demek aş demek. Sadece makinelerin işleyişinden yararlanırsak, eleman ihtiyacımız az olur. Ama biz o dengeyi yeteri kadar sağlıyoruz. Yani hem teknolojiden yararlanırken hem de insan iş gücünden yararlanarak ülkemizin istihdam oranını arttırıyoruz. Tabii burada en önemli olan konu formüllerimiz. Formüllerimizi de kimseyle paylaşmıyoruz. Bu yüzdendir ki meyve veren ağaç taşlanır misali sürekli karalama haberlerle işletmemizin ve benim üzerime çamur atma çabası içindeler. Bilmedikleri şu ki, çamur ilk önce atmak isteyen kişinin eline bulaşır.
6-) Son zamanlarda hakkınızda çıkan karalama iddiaları ile ilgili ne düşünüyorsunuz? İddiaların doğruluk payı nedir?
- Maalesef ülkemizde herkesle ilgili hatta Cumhurbaşkanımızla bile ilgili karalama haberler yapılıyor. Eleştiri ile karalama arasında ciddi farklar var. 45 günde hastane bitirdiğiyle ilgili eksikleri gören eleştiri başka bir şeydir. Baştan sona karalama başka bir şeydir. Bardağın dolu tarafına bakmayı becerebilmeliyiz. Daima boş tarafına bakarsak olumsuz bir dünyanın girdabında kaybolup gideriz. Güzel görmek isterseniz, güzel görürsünüz. Ve hayatınızda hep güzelliklerle karşılaşırsınız. Oysa kötü görmek öyle mi? İnsanı hep bir çıkmaza veya kıskançlığa sürekler. Bizim bu karalama iddialarıyla ilgili hiçbir zaman kaygımız olmadı. Kanuna aykırı hiçbir faaliyetimiz bulunmamakta. Sizin gibi bir gazeteci/muhabir gelip röportaj yapmak istese, belgeleriyle beraber tüm evraklarımızı sunmaya hazırız. Onu dahi yapmayan bu zihniyet sadece karalama ile kendi eksiklerini bizim üzerimizden tamamlamaya çalışıyor.
7-) Ülkemiz ve dünya son zamanlarda Koronavirüs (COVID-19) pandemisiyle uğraşıyor. Bu konuyla ilgili işletmelerinizde aldığınız tedbirler nelerdir?
- Bu konuyla ilgili iş yerlerimizde zaten yetkililerimiz mevcut. Personellerimiz, iş yerlerimize mesaiye başlama saatlerinde ateşleri ölçülerek giriş yapmakta. Ayrıca giriş ve çıkışta bulunan dezenfektan malzemeleri ile sürekli ellerini dezenfekte edebiliyorlar. Maske ve sosyal mesafe kurallarına da devletimizin koyduğu yasalar doğrultusunda uyuyoruz. Bizim için her şeyden önce çalışanlarımızın sağlığı önemli. Bu yüzden mümkün olduğu kadar kurallara tam rivayet ediyoruz. Korona virüsün (COVID-19) başladığı tarihten itibaren çoğu işletme, işçi çıkarmasına giderken biz mevcut işçilerimizi elimizde tutarak onları zor duruma düşürmedik. Ayrıca ihtiyaçları olur diye de bütün işçilerimize performans maaşı dağıttık. Onların sadece bedensel sağlığı değil ruhsal sağlığını da önemsiyoruz. Geçim sıkıntısından kaynaklanan moral bozukluğunun kişiye vereceği ruhsal sorunları biliyoruz. Onları çalışanlar olarak görmüyor sadece takım arkadaşı olarak değerlendiriyoruz.
.jpg)
"KIZILCIK ŞERBETİ" DİZİSİ FİNAL Mİ YAPIYOR?
BEYPAZARI MADEN SUYU BOR İDDİALARINA İLİŞKİN YENİ BİR AÇIKLAMA YAPTI
KEPEZ’DEN ÖĞRENCİLERE ÇORBA İKRAMI
KAYSERİ'DE ARANAN ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ, GİZLİ GEÇİTTE YAKALANDI
