Kemal Kılıçdaroğlu: Ne oluyor bu Katar aşkı?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu kaça sattınız, bilinmiyor. Ne oluyor bu Katar aşkı. Bir kalemde 90 milyon dolar Katarlı şirketin borcunu sildiler. Her şey satılıyor, yarın öbür gün Saray'ın yarısını sattık Katarlılara derse kimse şaşırmasın" ifadelerini kullandı. 

27 Kasım 2020
Kemal Kılıçdaroğlu: Ne oluyor bu Katar aşkı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV canlı yayındaki Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

* Merkez Bankası’nın bütün birikimlerini sıfırladınız. Satacaklarını sattı şimdi elde avuçta ne varsa satıp gününün gün etmeye çalışıyor. Borsa İstanbul’un yüzde 10’unu kaça sattınız, bilinmiyor. Ne oluyor bu Katar aşkı. Bir kalemde 90 milyon dolar Katarlı şirketin borcunu sildiler.

* Her şey satılıyor, yarın öbür gün Saray’ın yarısını sattık Katarlılara derse kimse şaşırmasın. Türkiye Varlık Fonu’nu niye kurdular, kime neyi nasıl satarız, bunun arayışı içindeler.

“TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ HAKLI ÇIKTI”

Uzun süre bu insanları aç ve açıkta bırakamazlardı o yüzden her şeyi serbest bıraktılar. Bilim Kurulu'nun bir sözcü seçmesi gerekirdi ve açıklamaları sözcünün yapması gerekirdi. Hangi tavsiyeleri aldıklarını bilmiyoruz ama siyasal iktidarın aldığı önlemleri biliyoruz.

İşin Türkçesi, 5 maskeyi dağıtmaktan aciz bir siyasi iktidarın virüsle mücadele etme şansı yoktu. Biz sorumlu muhalefet olarak hep şunu yaparsan iyi olur diyerek uyarıda bulunduk.

Biz bunu memleket meselesi olarak gördük. O dönem Türk Tabipleri Birliği uyardı. Doktorlardan bilgiyi aldı, yanlış yapıyorsun dediler, herkes suçlandı, sonra Türk Tabipleri Birliği haklı çıktı. Hâlâ verilerin eksi verildiği söyleniyor. CHP'li belediyelerden ölüm oranlarını aldık. Bir önceki yıl hayatını kaybedenlerle bu dönemde hayatını kaybedenlerin sayısını aldık.

Ancak kovidden kaç kişinin hayatını kaybettiği verilerini alamadık. Biz ölüm oranlarıyla ilgili verileri Sağlık Bakanlığı ile paylaştık. İstanbul'da Ekrem bey olayların büyüklüğünü görünce önlem alın dedi. İnsanların canıyla ilgili kendisini sorumlu hissetti.

“TANK PALETİ 5 KURUŞ ALMADAN SATTILAR”

Tank Palet Fabrikası Katarlılara satıldı. Beş kuruş almadan verdik. Bu bir satış değil. Merkez Bankası'nın bütün birikimlerini sıfırladınız. Hükümet istediği vergiyi toplayamadı.

Borsanın yüzde 10'unu Katarlılara satıyoruz, kaça satıldığını bilmiyoruz. Tank Palet Fabrikası'na yatırım yapılacaktı. Ne kadar yatırım yapıldı bilmiyoruz.

Sağlık Bakanı açıklama yaparken, sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla diye başlıyorsan, talimatı kabul ettim demektir. Hazine Bakanı, Ulaştırma Bakanı lafa böyle başlarsa…

*  Söze böyle başlamaya kendilerini mecbur hissediyorlar. Bunlar bizim bildiğimiz eski bakanlar değil. Bunlar halkın oyuyla gelen değil, atamayla gelen kişiler. Bunlar bakanlık müsteşarı gibi.

“YARGIYA TALİMATI ERDOĞAN VERİYOR”

Bütçe parlamentoya sunulurken, Maliye Bakanı her şeyi anlatırdı. Var mı şimdi böyle bir şey? Katar ile anlaşma kimin gözetiminde imzalanıyor? Özelleştirme İdaresi yok mu? Hâlâ duruyor galiba yerinde. Türkiye gerçek anlamda yönetilmiyor, savruluyor. Her anlamda bir yönetim boşluğu var.

Yargıya talimat vermek siyasetçinin işi değildir. Yargıya talimatı kim veriyor? Siyasi otorite ve onun tepesindeki kişi, yani Erdoğan veriyor. Trump, papazı bırakmazsan başına gelecekleri düşün dedi.

Sonra Erdoğan vermeyeceğini söyledi, 2. Tweetten sonra papazı serbest bıraktılar. Alman gazeteci hapse atıldı. Merkel geldi, sonra bir gecede iddianame yazıldı, sonrasında serbest bırakıldı. Bunu talimatını kim verdi? Mesela hapisteyim, çıktım hakimin önüne beraat ettim. Sonra bir anda iddianame değişiyor, ben tekrar hapse giriyorum. Burada talimatı kim veriyor?

Siz 3,5 yıl bir adamı iddianamesiz hapiste tutuyorsunuz. Onlar çıkınca bize oy verirler diye uğraşmıyoruz, onların kendi partileri var. Ama haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

KHK ile üniversitedeki hocayı attınız, sonra mahkemeden beraat etti. Beraat etti ama görevine iade edilmiyor. Talimatı siyasi otorite veriyor.

“ORTADA ANAYASA MI KALDI?”

Kalkıp da o hakime direkt telefon açmıyorlar. Saray'dan birileri HSK'ya telefon açıyor. Yargıda büyük bir çürüme var, yargı diye bir şey yok şu anda. İçlerinde düzgün insanlar var hâlâ .HSK'nın bir broşürü var. Bazı davalarda tahliye kararı vermeden önce bize soracaksın diyor. Kimse de bunu inkar edemez, etmedi de zaten.

Ortada anayasa mı kaldı, 138. Maddeden bahsediyor. TBMM'nin iradesi ipotek altında. Bir kişi çıkıp açıklama yapıyor, sonra onu hain ilan ediyorlar. Zindaşti'yi kim bıraktı? Dünyanın en önemli uyuşturucu kaçakçısı. Cumhurbaşkanlığı'ndan arıyorlar, hakim söyledi bunu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.