Turizmin kalbi Antalya’ya 2021 sezonunda yeni rakip geliyor. Korona virüs sürecinde Avrupa’daki gelişmelere, turizmcilerin beyanatlarına ve dünya basınındaki haberlere bakıldığında bu yıl Antalya’nın yeni rakibi Girit olacak gibi gözüküyor. Konuyla ilgili bir yazı paylaşan Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, “Avrupa bu aralar tatil konusunda Yunanistan’a odaklanmış durumda” dedi.
Turizm, korona mücadelesinin gölgesinde hız kesmeden devam ediyor. Sayısal yoğunluğa bakıldığında belli başlı 50 ülke dünya turizm hareketliliğini turist alarak ve göndererek belirliyor. Türkiye, turist alan kısmında ilk 10’da yer alıyor ve bu rekabetin en önemli aktörlerinin başında geliyor. Bu rekabet sadece ürün, ülke, fiyat, hizmet şartlarında geçmiyor, aynı zamanda lobi ve pazarlama ile birlikte siyasi otoritelerinin hamleleri de gidişatı belirliyor. Bütün bunlara bir de dönemsel olarak ve özellikle krizli ve sorunlu dönemlerde ortaya çıkan basın ve medya yönlendirmesi ekleniyor. Son günlerde Avrupa’daki gelişmelere, turizmcilerin beyanatlarına ve basındaki haberlere bakıldığında ise bu yıl turizmin yeni gözdesi Girit olacak gibi gözüküyor.

“AB’nin korona kısıtlamalarına takılan Antalya’dan neredeyse hiç söz edilmiyor”
Antalya’dan neredeyse hiç söz edilmediğini söyleyen Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, “Hafta içinde Girit rezervasyonlarının ilk kez Mayorka’yı bile geçtiği dillendiriliyor, Girit ile ilgili yayın ve tanıtımlar sürekli canlı tutuluyor. AB’nin korona kısıtlamalarına takılan Antalya’dan neredeyse hiç söz edilmiyor. Tui geçtiğimiz günlerde Almanya’daki aktüel rezervasyonlarında Girit’in Mayorka’nın önünde olduğunu ve rezervasyonlarında Rodos ve Kos ‘un ilk 5 içinde yer aldığını bildirdi. Tui Almanya Genel Menejeri Marek Andryszak Yunanistan’ın korona sürecini kontrollü atlattığını ve düşük vaka sayıları ile hijyen tedbirlerini arkasına alarak 2021 yılında bir adım öne geçtiğini düşünüyor” dedi.

“Krizdeki Yunanistan, krizdeki AB demektir”
Yunanistan’ın yaşadığı krizden AB’nin etkilendiğini söyleyen Recep Yavuz, “Avrupa bu aralar tatil konusunda Yunanistan’a odaklanmış durumda. Bunu anlamak mümkün, zira Yunanistan ağır korona sendromundan sonra ikinci kez turizmsiz bir yılı atlatamaz. Krizdeki Yunanistan, krizdeki AB demektir. Bu yüzden destek vermek sadece sevgiden değil, ekonomik endişeden de kaynaklanıyor. Yunanistan’ın Turizm gelirlerinin GSMH ya katkısı direk yüzde 12, dolaylı yüzde 30 civarında.2019 da 18 milyar Euro olan turizm geliri 2020 yılında 8 milyar euroya düştü. Yunanistan merkez bankasına göre bu GSMH da yüzde 5 oranında bir delik açtı. Ernst ve Young Hellas araştırmasına göre 2020 de gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyona düştü. 2019 yılında Yunanistan’ı 34,5 milyon kişi ziyaret etti. Bu ziyaretçilerin yüzde 70 AB ülkelerindendi. Sadece Alman ziyaretçiler turizm potansiyelinin yüzde 13’ünü oluşturuyor. Hemen ardından İngiltere geliyor” diye konuştu.

“Özellikle Kıbrıs, İsrail, Rus ve İngiliz turistler tarafından tercih ediliyor”
Recep Yavuz, “2019 yılında 9 bin 900 otel ile 847 bin 160 odaya sahip olan Yunanistan bu kapasitesini daha da artırmak istiyor. Fraport Greece Planlanandan 3 ay önce başta Rodos, Girit, Miken, Samos ve Girit gibi adalar olmak üzere 14 Yunan Havalimanının yenilenme çalışmalarını bitirdi. Yunanistan’da her dört kişiden biri turizm sektöründe çalışıyor. Geçtiğimiz yıl tepetaklak olan Yunanistan turizmi ve bütçesi 2021 yılında aynı akıbeti taşıyamayacağını biliyor ve bu yüzden Yunanistan Başbakanı Mitsotakis AB ülkelerine çağrıda bulunarak Aşı pasaportu ile AB ülkeleri içinde seyahatin kısıtlanmamasını, test ve karantina zorunluluğunun kalkmasını talep etti. Bunun yanısıra AB dışındaki pazarlara da göz diken Yunanistan, geçtiğimiz günlerde İsrail ile ikili bir anlaşma imzaladı. İngiltere ile de benzeri görüşmeler yürütülüyor. Özellikle Kıbrıs, İsrail, Rus ve İngiliz turistler tarafından tercih ediliyor” şeklinde konuştu.

“Girit, 8 bin 250 metrekare ile Akdeniz’in 5. Büyük adası”
Girit’in turizmine değinen Recep Yavuz, “Şu anda Antalya’ya rezervasyon yapmak belirsizlikler yumağında güçleşiyor. Rezervasyon yapacak turistin önüne birçok yaptırım ve engel konuyor ve sanırım seyahat büroları müşteriyi kaybetmemek için Antalya’ya benzeyen diğer destinasyonları öneriyorlar. Zira müşteriyi kaçırmamak, sıcak satış yapmak ve kasaya para koymak şu anda çökmek üzere olan seyahat bürolarının tek tutunabileceği dal. 2019 yılında Antalya’nın üçte birine yakın kapasite yakalayan Girit turizmine ve sayılarına kısaca bir göz atalım. Girit, 8 bin 250 metrekare ile Akdeniz’in 5. Büyük adası. Sahili toplam bin kilometre civarında. Nüfusu 650 bin. Ekonomisi yüzde 60 hizmet sektörü, yüzde 25 endüstri yüzde 15 tarımdan oluşuyor.Turizm, adanın gelirinin ve işgücünün yüzde 40 oluşturuyor. Adanın bazı bölgelerinde bu oran yüzde 100 çıkıyor. Sadece dağlarda ve Heraklion ‘da bu oran düşüyor. Hanya, Heraklion ve Sitia olmak üzere 3 uluslararası havalimanı var.20 milyon Zeytin ağacı, 3 milyon kuzu Girit’in önemli zenginlikleri. Yılda 300 gün güneşli geçiyor.600 otel mevcut. Otellerin çoğu oldukça eski. Fraport Yunanistan raporuna göre Girit’e en yoğun gelen ülkeler: Almanya, İngiltere, Avusturya, Finlandiya, Norveç, Polonya , Danimarka, İsveç, İtalya, Rusya, Ukrayna” ifadelerini kullandı.

“Turizme ve turiste uzun zamandır aşina olan Girit’e gidip tatil yapmak ise şu anda çok engebeli”
Girit’te var olan sorunlardan bahseden Yavuz,”Schengen dışındakiler ülkelere seyahat yasağı var. AB ve Schengen ülkelerinden gelecekler ise seyahatini önceden bildirerek 72 saati geçmeyen negatif pcr testi göstermek ve Yunanistan’a girişten sonra 7 günlük karantinaya girmek zorundalar. Ayrıca Yunanistan Mutant yayılımını engellemek üzere hafta içi 21.00-05.00 hafta sonları 18.00-05.00 saatlerinde sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Kafe ve restaurantlar kapalı. Ocak sonunda günlük yüzbinde 30 olan vaka sayıları bugünlerde 80’e çıktı. Bütün bunlar da şu anda Girit’in önündeki önemli engeller. Girit’teki önemli bir turizmci bir sorum üzerine “Antalya bizim hayalimiz bile olamaz“ demişti. Normal şartlarda öyle, ama artık şartlar normal değil” açıklamalarında bulundu.