İDARECİ VE BÜROKRATLAR BİRLİĞİ DERNEĞİ GELENEKSEL DOST MECLİSİ BULUŞMALARI TERÖRSÜZ TÜRKİYE VE ORTADOĞU KONUSU ÖZEL VE FARKLI BAKIŞ AÇISIYLA
2011 yılından beri geleneksel hale gelen Dost Meclisi Buluşmalarının 2025 yılı son programı Altındağ Belediyesine ait olan tarihi mekan Kabakçı Konağı Kültür ve Sanat Evinde gerçekleştirildi.
Program dünyanın ve Türkiye'nin adeta temel sorunlarından bir tanesi olan terör; Terörsüz Türkiye ve Ortadoğu'ya yansıması konusuydu.
Selamlama ve takdim konuşması yapan İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı güncel, farkındalığı olan, geride hoş bir sada bırakan onlarca konunun 2011 yılından beri İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Geleneksel Dost Meclisi Buluşmalarında anlam bulduğunu; buluşma ve konferansların oldukça samimi, sıcak, naif bir ortamda geçtiğini; aynı zamanda bu birlikteliğin hasbihale de vesile olduğunu dile getirdi. Başkan Yücel Can; insana insan olduğu için değer veren, insanı yüce bir varlık kabul eden, erdemli ve onurlu insan çerçevesinde insana hizmette sınır tanımayan bir anlayış ile hizmetkar olarak sayıdan çok kaliteden taviz vermeyen bir anlayış ile hareketimizin bir başka örneği de önemli, anlamlı, hassas olan bir konunun terör, Türkiye, Türk Dünyası, Ortadoğu, Komşu Ülkeler, Asya, İslam Ülkeleri, Uluslararası ilişkiler, dış politika konusunda söz sahibi, araştırmacı, yazar, uzman, koordinatör, gözlemci; bu konularda üniversitelerde ders veren; aynı zamanda Anadolu Ajansında Stratejik Analiz Müdürü olarak görev yapan Sayın Dr. Bilgay Duman'a hoş safa geldiniz diyerek kendilerine mikrofunu takdim etti.
Sayın Dr. Bilgay Duman; Erken geldiği için sohbet ortamı bulduğunu; duyarlı ve bilinçli kişilerden oluşan bu güzide toplulukla güzel bir program olacağına inandığını; davete de teşekkür ederek programa başladı.
Dr. Bilgay Duman; özellikle Türkiye'nin çevresini iyi değerlendirmek gerekir. Türkiye'nin komşu devletlerinde Irak'ta, Suriye'de bulunmak gerekir ki uzun süre buralarda kaldım. Buralar boş bırakmaya gelmiyor. Buralarda sadece PKK terör örgütü yok. Çıkarları olan ülkeler terörü, teröristi oluşturuyor; terörizmi fibanse ediyor, onları eğitiyor, destekliyor; kendine yakın tutuyor. Türkiye görüldüğü gibi Suriye'de doğru politika izledi ve buralarda etkin; sözü geçerli, itibarı var. Türkiye artık eski Türkiye değil. Devletlerde üsler kuruyor; sivil savunmada oldukça ilerideyiz. İlişkilerimiz, uluslararası itibarımız, yaptırımımız var.
Operasyonlardaki mühimnatlar pahalı. Bunları da hesaba katmak lazım.
Ana SayfaUzmanlar Cevaplıyor
Terörsüz Türkiye’de Bölgesel Güvenlik ve Diplomasi Doktrini
UZMANLAR CEVAPLIYOR - SİBEL DÜZ, CAN ACUN, MUSTAFA CANER, BİLGAY DUMAN, MUHAMMED HÜSEYİN MERCAN
11 Temmuz 2025
Terörsüz Türkiye’de Bölgesel Güvenlik ve Diplomasi Doktrini
PKK’nın 2025 itibarıyla feshedilmesi ve silah bırakma sürecine girmesi Türkiye’nin hem iç politikada hem de dış ilişkilerde yeni bir güvenlik ve diplomasi doktrini geliştirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu yeni dönemde Türkiye’nin dış politikası terör tehdidinin ortadan kalktığı bir ortamda bölgesel istikrarın kurucusu ve yönlendiricisi olarak şekillenmelidir. Özellikle Irak ve Suriye gibi PKK’nın sahada varlık gösterdiği ülkelerle yürütülecek ilişkilerde yalnızca askeri değil siyasi ve diplomatik araçların da etkin biçimde kullanıldığı bütünleşik bir yaklaşım benimsenmelidir.
Paylaş:
PKK’nın 2025 itibarıyla feshedilmesi ve silah bırakma sürecine girmesi Türkiye’nin hem iç politikada hem de dış ilişkilerde yeni bir güvenlik ve diplomasi doktrini geliştirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu yeni dönemde Türkiye’nin dış politikası terör tehdidinin ortadan kalktığı bir ortamda bölgesel istikrarın kurucusu ve yönlendiricisi olarak şekillenmelidir. Özellikle Irak ve Suriye gibi PKK’nın sahada varlık gösterdiği ülkelerle yürütülecek ilişkilerde yalnızca askeri değil siyasi ve diplomatik araçların da etkin biçimde kullanıldığı bütünleşik bir yaklaşım benimsenmelidir. Irak bağlamında Ankara-Bağdat-Erbil üçgeninde PKK’nın kalıntı yapıları ve radikalleşme merkezlerinin ortadan kaldırılması için kurumsal güvenlik iş birlikleri geliştirilmelidir. Suriye sahasında ise Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) etkisizleştirilmesi ve Şam yönetimiyle uzlaşma yoluyla entegrasyonu hem Türkiye’nin güvenliği hem de Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından kritik önemdedir. ABD’nin bölgeden çekilme eğilimi de Türkiye açısından SDG (YPG/PYD) üzerindeki baskıyı artırmak için stratejik bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Bu sürecin uluslararası boyutu da en az bölgesel boyutu kadar önemlidir. ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler terörle mücadele başarısı üzerinden yeniden tanımlanmalı ve bu ülkelerin geçmişte PKK’yı doğrudan veya dolaylı şekilde destekleyen yapılar üzerindeki etkileriyle yüzleşmeleri sağlanmalıdır. Türkiye özellikle Avrupa’daki PKK ağlarının tasfiyesi konusunda hukuki ve diplomatik baskılarını artırmalı; AB ile enerji güvenliği, savunma ve ekonomik kalkınma gibi alanlarda iş birliklerini derinleştirerek yeni bir diplomatik denge kurmalıdır. ABD ile yürütülecek müzakerelerde ise hem Suriye sahasında terörle mücadele hem de bölgesel kalkınma projelerinde ortaklık vurgusu öne çıkarılmalıdır. Bu bağlamda Türkiye, İsrail gibi bozucu aktörlerin terör sonrası oluşacak istikrarlı düzene müdahale etme riskini göz önünde bulundurmalı; sahadaki tehditleri sınırlandıracak ve diplomaside caydırıcı etki meydana getirecek çok katmanlı bir dış politika mimarisi inşa etmelidir. Terörden arındırılmış bir Ortadoğu vizyonunu sahiplenerek bu yeni doktrini sadece Türkiye’nin güvenliği için değil aynı zamanda bölgesel istikrarın sağlanmasının ortak zemini olarak kurgulamak Türkiye’nin küresel diplomatik pozisyonunu da güçlendirecektir.
PKK’nın tasfiyesi ve silah bırakması süreci sonrasında şekillenen bu yeni dönemi Türk dış politikasının geleceği açısından değerlendiren uzmanlarımız, Türkiye’nin küresel diplomatik konumunun da bu süreçle birlikte güçleneceği görüşünde birleşiyor.
Hazırlayan
Sibel Düz
Uzmanlar
Bilgay Duman
Can Acun
Mustafa Caner
Muhammed Hüseyin Mercan
Bilgay Duman
Anadolu Ajansı Akademi
Türkiye’nin PKK’nın tasfiyesi ve silah bırakması sonrası ABD, AB ve Irak ile yürüteceği diplomatik ilişkilerde nasıl bir dış politika ve güvenlik doktrini geliştirmesi gerekmektedir?
“Terörsüz Türkiye” sürecinde esas kritik nokta Irak. Zira bugün PKK’nın en temel ve geniş varlığı Irak’ta bulunuyor. Irak’ın sadece dağlık ve kırsal alanları değil aynı zamanda yerleşim alanları ve şehir merkezlerine de girmiş durumda. Hatta Irak’ta sosyal ve siyasal faaliyetlerde PKK ile ilintili yapılar da bulunuyor. Bu nedenle Ankara, Bağdat ve Erbil yönetimleri arasında daha etkin diplomatik, siyasi, istihbari ve hatta güvenlik süreçlerinin yürütülmesi PKK’nın fesih ve silah bırakma sürecinin etkin işleyebilmesi açısından son derece kritik olacak.
Bununla birlikte silah bırakan PKK üyelerinin Irak’ta kalıp kalmayacağı eğer kalacaksa nasıl bir süreç izleneceği ve nasıl bir yapı kurulacağı ilerleyen süreç için son derece önemli olacak. Bu noktada Irak’taki Mahmur Kampı halen akıllarda. İlerleyen süreçte radikalleşme ve endoktrinizasyon merkezine dönüşmeyecek bir çözüm üretilmeli. Aynı zamanda üçüncü tarafların etkilerinin sınırlanması için de Irak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile gerçekleştirilecek diyalog ve iş birliğinin daha sıkı yürütülecek bir mekanizmayla desteklenmesi yerinde olacaktır. Böyle bir mekanizma Bağdat ve Erbil arasındaki sorunlara da çözüm bulabilmek için bir araç haline gelebilir. Bu durum Irak’ın istikrarına katkı yapacak ve böylece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi Terörsüz Türkiye sürecinin terörsüz bölge sürecine fayda sağlaması ve hizmet etmesi söz konusu olabilecektir.
Diğer taraftan bu işin bir parçası da ABD ve Avrupa ile ilişkiler. Trump ile ABD’nin bölgeden çekilerek stratejik ittifak kurduğu ülkeler üzerinden bir hareketlenme çabası görünüyor. Bu konuda Türkiye’nin Irak’ta attığı adımların da desteklendiğini görüyoruz. Bu adımlar Terörsüz Türkiye sürecinin yanı sıra Kalkınma Yolu gibi stratejik projelerde de etkili olacaktır. Aynı şekilde AB’nin de özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra enerji tedarikini çeşitlendirme konusunda adımları var ve bu noktada Kalkınma Yolu Projesi’ni desteklediğini biliyoruz. Buradan hareketle AB ile de bu çerçevede daha yakın ilişkiler kurulabilir. Tabii silah bırakan terör örgütü mensuplarının nasıl ve hangi şartlarda kalacağı, bazılarının özellikle Avrupa’da bulunması söz konusu olabilir. Bu konuda AB ile müzakerelerde terörle mücadelede Türkiye’nin attığı adımların desteklenmesinin önemli olacağı altı çizilerek dile getirmelidir dedi.
Programa bölgeyi bilen Sayın Hasan Vıcıl da katıldı.
Karşılıklı soru ve cevaplarla geçirilen bu süreçte katılımcılardan Sayıştay Üyesi Sayın Kadir Çelik;İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğinin düzenlediği Geleneksel Dost Meclisi buluşmalarına iştirak ederek, Ortadoğu Araştırmacısı, Anadolu Ajansı Stratejik Analiz müdürü Dr. Bilgay Duman’ın "Terörsüz Türkiye ve Ortadoğu'ya Yansımaları" konulu sunumlarından istifade etmiş olduk. Dr. Bilgay Duman ve Dernek Başkanı Yücel Can başta olmak üzere bu anlamlı buluşmanın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim dedi.
Sayın Mahmut Gün; Yücel bey sohbet ortamında geçen bu güzel ve verimli toplantı için Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Can'a, Dr. Bilgay Duman ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Proje, Yönetim Uzmanı Okya İyisaraç; Herkesin fikirlerini özgürce sunabildiği ve saygı çerçevesinde insanların birbirini dinlediği böylesine güzel bir ortamı hazırlayan ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum söyledi.
İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Malatya İl Temsilcisi bu önemli program gibi bundan önceki İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Geleneksel Dost Meclisi Buluşmalarına katılmak için Malatya'dan dinleyici olarak gelip katıldığını ve program sonrası geri döndüğünü; Bizleri aynı çatı altında buluşturan ortak ideal ve değerler, geleceğe dair en güçlü teminatımızdır. Genel Başkanımız Sayın Yücel Can’ın liderliğinde, gönüldaşlarımızın azmi ve emeğiyle yükselen bu birlik ruhu, dostluk ve dayanışmanın en güzel örneğini teşkil etmektedir. Bu çatı altında olmak, aynı ideal ve değerler uğruna bir araya gelmek bizler için onur kaynağıdır dedi.
Daha sonra Başkan Sayın Yücel CAN Sayın Hatibe ve katılımcılara teşekkür ederek çok kaliteli, verimli, istifade edilen bir program olduğunu belirterek programa katkı ve katılımda bulunan Sayıştay Üyesi Sayın Kadir Çelik ve İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Yüksek İstişare ve Onur Kurulu Üyesi Sayın Fahri Balcı'yı Şükran Belgesi takdim etmek üzere Sayın Dr. Bilgay Doğan ile birlikte sahneye takdim ederek daha sonra 2025 yılının İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Geleneksel Dost Meclisi Buluşmaları Buluşmaları Aile Fotoğrafı çekildi.
Programa toplumun değişik kesimleri yoğun ilgi gösterdi.
Başkan Can bütün katılımcılara ve Altındağ Belediye Başkanı Sayın Dr. Veysel Tiryaki Şahsına ve Şahsında emeği geçen Alındağ Belediye Başkanlığına teşekkür ederek 2026 yılında tekrar İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Geleneksel Dost Meclisi Buluşmalarında buluşmayı temennisiyle program sona erdi.