1 Temmuz 2025, Salı
10:40

ÇINAR YOKUŞU

ÇINAR YOKUŞU
Hüseyin Akın Yazdı...

ÇINAR YOKUŞU

HAMAMCI MAHMUT’UN OĞLU ….

Evet bahsettiğim kişi benim…Ben bir işçi emeklisi babanın çilekeş oğluyum.

Biraz duygusal, biraz mülayim, bir girişle yazıma başladım, ama inanın beni tanıyanların, geçmişimde olanların çok iyi bileceği, adeta film şeridi gibi geçen, bir hayatımın anlatımında bulunacağım.

Yıl 1970, Eskişehir Odunpazarı’nda köhne bir evde, babamEskişehir Erkekler hamamında çalışan rahmetli hamamcı MAHMUT, ismi güzel annem, rahmetli CİCİ’den 3 kız çocuğun dan sonra nur topu gibi bir oğlan çocuğu olarak dünyaya gelen ben...

Hatta zamanında rahmetli babam da anneme takılırdı. Benim sayemde ilk defa annemi otomobile ( taksiye ) bindirdiği  için…

Neyse sonrası malum doğum sonrası çok sevilen bir kardeş, evlat ve evin neşesi, peki sonrası hamamda işçi olarak çalışan ve sonrasında kahvelerde ocakçılık yapmış ve her zaman da gururduyduğum ve öyle bir babanın evladı olmaktan mutlu olduğum bir babanın 3 çocuğu ile birlikte büyütmeye çalıştığı bir garip oğlan…

İlkokul, ortaokul derken, liseli yıllara geldiğinde ilkokulda başlayan, simit, börek satma, ayakkabı boyama, tartı kantar işi, çaycılık, ayakçılık işleri derken liseli yıllar bitiyor vebitiremeyeceği Üniversiteli yaşamı başlıyor… ortaokulda Türkiye gazetesinde alınan bir fahri muhabirlik kartıyla kapılan gazetecilik virüsü.. sonrası malum meslekte tam aralıksız 37 yıl çalışma…  

Buraya kadar böyle bundan sonrası ise Usta Gazeteci Nezih Demirkent’in DÜNYA  gazetesinde uzun bir çalışma ve arkasından Denizli macerası… DENİZLİ  hayatımın dönüm noktası ve bir milad ve gazetecilikte sınır ötesi harekat, bu arada geçen süreyi anlatmayı bir sonraki sefere bırakarak Denizli de kurduğum ilk gazetenin hikayesine geçelim.

ÇINAR GAZETESİ…. “Çınar” kelimesi ile tanışma ve yaklaşık 30 yıllık süregelen proje… İlk Çınar Gazetesini bundan 30 yıl önce Denizli de Delikliçınar meydanında Çınar İşhanı’nda Çınarile bütünleşmiş olarak kulakları çınlasın Pınar Çelik ve Hasan Durna ve talebe Serpil Karaca gibi isimlerle kurduğumu hatırlıyorum, tarihler yanlış ve eksik isimler de olmuş olabilir.

Parasız pulsuz kurulan ve yürüyeceği bile şüpheli olan Çınar Gazetesi 7-8- yıl  iteleye kakalaya gitti ve o zaman  başlayan“ÇINAR YOKUŞU” Köşe yazım hala da devam ediyor gözüm görüp aklım yerinde olduğu sürece inşallah devam edecek. Bu arada bu gazete ile birlikte önce yada sonra da olabilir, Manşet, Çatıyorum, Özlem  gibi gazeteleri çıkarma la sosyete  dergisinikurma, altınmakas dergisinin sahibi olma gibi 30 un üzerinde gazete yada dergi olarak  basılı esere öncülük etme ile biten Denizli maceram.

Sonra Ankara… Evet Başkentimiz, umudumuz ve yarınlarımızı yaşayacağımız Ankara’da hayat, önce Hüseyin Bayhan ve özgür kayhan ile kurulan Şampiyon gazetesi ve birçok danışmanlık ve mücadeleden sonra gelen  Şehir Gazetesi, bu gazetenin ismi de Denizli de yaşarken haber müdürlüğü yaptığım ve çalıştığım Karanfilli Gaffar hocamın Şehir gazetesinden geliyor.

Danışmanlıklar, yürüyen matbaa ile yapılan matbacılık ve reklamcılıklarla birlikte  şehir gazetesinde ulaşılan şimdiki tarih iyisi ile kötüsü ile 16 yıl. Artık İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’nınbasın kartını taşıyan, Meclise elini kolunu sallayarak girebilen usta bir gazeteci oldum artık.

Derken , dernekler kurdum STK cı oldum bir çok kişiye hem mesleği hem de Sivil Toplum Kuruluş çalışmalarını yapmaya ve öğretmeye başladım. Derken 13 dernek 3 bin üye ve 18 bin data ile tam bir sivil toplum kuruluşu lideri oldum. Şimdilerde bunların çalışmalarını da sürdürüyorum. Tempom hızlı, yüküm ağır, sorumluluğum büyük…  

Olsun… Hüseyin için iş mi, oldu olacağı yetmiyormuş gibi bir de parti kurayım dedim. Ve çıktım yolaaaaaaa…

Bizim rahmetli hamamcı Mahmut’un oğlu, Parti kurmaya karar verdi ama nasıl bir parti kuracaktı. Tam bir hafta bunu düşündükten sonra eski Kozaklı Belediye Başkanı Günay Özcan’ın misafiri olarak dinlenmek için gittiği Kozaklı da Parti kurma kararı alarak çalışma başlattım. Bu sürede dinlenirken, Başkanımız günay bey ile birlikte birde çevre ilçe belediye başkanlarını ziyaret edip, haber yapma girişimimiz bizi Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine kadar götürdü. Ziyaret sonrası çıkışta gözüme takılan turna kuşu resmi de, Partimize amblem ve logo oldu. Partinin logosu tamam, ismi zaten var ne lazım tüzük ve proğram.. bunun içinde  Amerika’yı yeniden keşfetmemek adına yapılan bir çalışmadan esinlenmek bana yetti. Bu da tamam peki sonrası.. Kurucular Kurulu oluşturmak gerekiyor.. bununiçinde ne lazım atanmışlar değil, inanmışlar lazım ve bu yaşadıklarımı anlata anlata başladım araştırmaya

Kime dediysem “parti kuruyorum gel” diye herkes tamam diyor..Şaşırdım. Bir farkım olmalı diye düşündüm ve sadece parti kurmak için tamam diyen kadınlarla çıktım yola.. 1-3-5 derken kuruluş için gerekli olan 30 kişiyi buldum fazlasını bile alarak parti kuruluşunu başlattım. Şimdiye kadar çok güzel gidiyor, bundan sonrası da mevzuat, hayaller ve hedeflenen başarı…

Gelelim yazılanın özetine, Mesleğine 37 yılını vermiş ve hala da gazetecilik yapan Bozüyüklü Hamamcı Mahmut’un gazeteci oğlu Hüseyin Şimdi de parti kurmak için çıkmış yola … Yaşadığı ülkesi için, Ülkesinin Halkı için, Yarınların Türkiye’si içinçalışsın…  çalışsın… çalışsın…  Varsın ulaşsın hayallerine, KALIN SAĞLIKCAKLA …

HÜSEYİN AKIN

Haber Görselleri

ÇINAR YOKUŞU - Görsel 1
ÇINAR YOKUŞU - Görsel 2
ÇINAR YOKUŞU - Görsel 3